Sunday, September 15, 2013

Müslüman'ın Diyeti



Okuduğum kitapları buraya yazmaya karar vermiştim ama uzun zamandır bu kararıma da uyamıyorum.


 Buna okuduğum kitapları unuttuğumu farkettiğimde karar vermiştim. 


Kardeşimle çocuk kitaplarından söz ederken Şeker Portakalı, Çocuk Kalbi ve Bir Şeftali Bin Şeftali'yi okuduğum halde hatırlayamadım ama sonra konusuna şöyle bir baktığımda aklıma geldi. 


Demek ki dedim okuduğum kitaplar hakkında ufak anektodlar bana kitabın içeriğini unutmamak konusunda yardımcı olabiliyor. Hem belki okumak isteyen birilerine de buradan fikir vermiş olabilirim.










musluman in diyeti 1






Bu kitabı aylak aylak Sakarya Caddesi NT mağazasında gezinirken gördüm. Öğrencilik yıllarımdan kalma bir alışkanlık işte, alacağım bi şey olmasa bile gider bi gezer çıkarım işte :)  Kitabı biraz kurcalayınca bir diyet kitabı değil, peygamber efendimiz ve sahabelerin hayatlarını, ve beslenme tarzlarını gayet mantıklı ve bilimsel tezlerle de harmanlayarak sunan bir kitap olduğunu gördüm ve hemen aldım. (Yanında bir de Nazan Bekiroğlu- Nun Masalları kitabını aldım ama onu beğenmediğim için yazmak istemiyorum)






Kitaptan aklımda kalanlar;


-Şişmanlık ve çok yemek peygamberimiz tarafından hoş görülmeyen bir şeydir, tembellik verir.


-Sabah kalkar kalkmaz güne 2 bardak su içerek başlamalıyız


- Her yemekten önce de içilen 2 bardak su az yemeye yardımcı olur


- Yemeğe pek tabii besmele ile başlanmalı eğer unutulursa yemeğin ortasında bir yerlerde hatırlanırsa "Bismillahi fi evveli ve ahiri" denilmeli ki şeytan bizim yemeğimize ortak olmasın


-Şeker yerine hakiki bal veya pekmez tercih edilmeli


-Mümkün olduğunca sanayi üretimi olan hazır gıdalardan uzak durulmalı, evde yapılan kek hazır alınan kekten muhakkak ki daha sağlıklı olur


- Zeytinyağı hem yemek hem de vücuda sürmek açısından  çok faydalı bir gıdadır


-Günde 2 öğünden fazla yenmemeli, sabah ve akşam öğünleri yenmeli


-Sebze ve meyveler mevsiminde tüketilmeli


-Misvak kullanmak alışkanlık haline getirilmeli


-Alkolsüz olduğu iddia edilen kola gibi içeceklerden uzak durulmalı


- Beyaz un yerine kepeği alınmamış un kullanılmalı






bunlar şimdilik aklıma gelenler. Açıkçası çok ama çok çok çok beğendiğim bir kitap. Ben her ne kadar ideal kiloda olmayıp biraz balık etli bir insan olsam da beslenme konusunda hassas olmaya çalışan ve çevremdekilerden de bu nedenle uzaylı muamelesi gören bir insanım. 






Ben yaklaşık bi 5 yıldır filan bunun sünnet olduğunu bilmeden öğle yemeği yemiyordum ve açıkçası bu beni gün içinde çok rahat ettiriyordu. Girdiğim ortamlarda öğle yemeği yemediğimi söylediğimde "aaaa, neden? hiç olur mu öyle şey?" şeklinde garipsenmelere maruz kalıyordum. Halbuki benim yanımda gezdirdiğim tek bir elma veya bir kutu süt bana yetiyordu. 






Yaklaşık 8 yıldır filan da ne bir fastfood dükkanından içeri girmişliğim vardır ne de ağzımı o kola denilen ne idüğü belirsiz şeye sürmüşlüğüm vardır. Bunu da yine içgüdüsel olarak ve kolanın kemiklerdeki kalsiyumu emdiği ve ilerleyen yaşlarda osteoporoz riskini arttırdığını duyduğumda bırakmıştım. Sonuçta mantıklı bir yanı yoktu tamamen laboratuvar ortamında üretilmiş siyah ve garip tadı olan bir sıvıyı içmemin benim vücudum için herhangi bir artısı yoktu, bıraktım gitti çok da memnunum. 






Bir başka uzaylı muamelesi görüşümde bana ikram edilen baklavayı geri çevirişim konusundadır. Her seferinde "ben baklava sevmiyorum" dediğimde yine "aaa, baklava sevilmez mi" diye başlayan garip yanıtlarla karşılaşıyorum. Bi gün biriyle kavga edicem ama kiminle bilemiyorum :)






Kısacası bu kitaptan öğrenilecek çok şey var. Ben yanlışlarımı düzeltmeye çalışıyorum. Doğru yaptıklarımı da artık bilinçli yapıyorum en azından niyetimi doğrultmuş oldum ki sevabından pay alabileyim.






Kemal Özer'in diğer kitaplarını da merak ediyorum. Onları da okursam burada paylaşırım inşallah. Hayırlı ve Sağlıklı günler olsun hepimize...






Allah'a emanet...










No comments:

Post a Comment