Geçtiğimiz kandil gecesi babannemlerde otururken cep telefonum çaldı arayan kimdi bilin bakalım; papatya prenses tabiki.
"Nerdesiniz kapıyı aç, ben geldim." diyor.
Hemen otamatiğe bastım vınladım yukarı, arkamdan ev ahalisi önümde ciciş çıktık eve. Annem, ciciş, ben attık kendimizi Bursa balkona, başladık sohbete. İlerleyen dakikalarda konu açlığımıza geliverdi,
-"acıktım bişey yesek mi acaba yok yok olmaz saate bak kaç olmuş kızım diyor iç ses" ,biraz sonra tekrar bu sefer ciciş
-içim ezildi benim diyor,
-kalk ye diyorum,
-olmaz saat geç diyor. annem duramıyor yerinde gidiyor içeri bir parça peynir ekmekle geri geliyor,
-kızlar isterseniz sizde bir parça alın.
-yok biz almayalım bu saatte yenmez.
Bu merasim ancak babam yok olup (meğer bizi düşünmüş bişeyler almaya çıkmış) aşağıda görmüş olduğunuz simitleri ve dondurmayı gecenin 00:15 alıp eve gelene kadar sürdü, anında 5 dakikada balkona kahvaltı sofrasını kurdum. Çay ,peynir, zeytin, reçel eşliğinde afiyetle bol bol kulak çınlatarak yedik :)
Saat itibariyle birşeyler yemem olanaksız olsa da ben yedim her zaman yapmadığıma göre sorun olmayacağını ümit ediyorum:):)Hakkımda hayırlısı artık oldu bikere çok komikti ama bir lokma atıyorum ağzıma diyetisyenim beni görse ne der ne yapar diyorum bir lokma daha yiyorum pek bir gülüştük cicişimle ..
Çilek reçeline bir banıp çıkarılmış simit papatya prenses'in babam iyi hoş etmiş simit almış bize gecenin bir vakti güzelde bir tane eksik almış bende herkese birir tane verdim sonra hepsinin simitlerinden birer parça kopardım (nerdeyse payına bir simit düşenlerle aynı simiti yedim:)
Saat 00:50 dolaylarında tatlı niyetne serinlemek amaçlı yediğimiz mini porsiyon dondurmalarımız biri benim biri cicişin. Valla ne yalan söyliyim 8 aydır gecenin o vakti hiç bu kadar şey yememiştim.Pişmanmıyım hayır değilim olsa yine yerim dermişim (yok artık o kadar uzun boylu değil)
Önümüzdeki kontrolümde bu gece kaçamağımı paylaşıcam Diyetisyenciğimle bakalım ne ceza vericek bana :)
No comments:
Post a Comment