Thursday, November 14, 2013

HAŞHAŞLI GÖZLEME ve DİYET



hashasli gozleme ve diyet 1


İçimdeki sesin adı sen,

İçimdeki sessizliğin adı sen,

İçimdeki sesi dinliyorum,

İçimden bir ses diyor ki..

Aşıkların dilinden, huzur bulduğu ortamdan etkilenenler ya da sinirlenip doya sıya saymak  isteyenler kullanır bu sözleri..Duyunca, hadi canim insanın içinden ses mi gelir derdim..

Geliyormuş ya hemde çok fena şekilde..

Yok, ben aşık olmadım ( gerçi aşkı seviyorum ama bizden geçti diyormuşum..)).. Ama aşk tesadüfleri degil tevafukları seviyor diyorum)..

Ne huzurlu bir ortamda gecenin karanlığında gökyüzündeki yıldızları seyredip içimden gelen sesi dinliyorum..

Ne de çok sinirlenmedim, ( gerçi sayacaklarım çok da) içimden saymak gelmiyor..

Ama içimde bir ses var..

O sesin adı DİYETttttt....

O sesin adı bir rahatlık... O sesin adı "hadi göreyim seni",.

O sesin adı, sesi,sözü  " Yapabilir misin acaba?"  dır...

Evet, tam 10 günü arkada bıraktım.. Hayvansal tüm yiyeceklere belirsiz bir sure son verdim.. Ama tüm yiyeceklere..

Uçan, kaçan, yüzen, sürünen, möleyen, meleyen, gıt-gıdaklayan tüm hayvanların etine, sütüne, ürününe son verdim.. Yapabileceğim yere kadar.. Manevi dilde bunun bir adı var ama ben o kadarını yapıyor muyum bilmiyorum. Benimki acizane kapı aralığından bakmak denir.

Umut ediyorum bu bir vesile olur. İçimdeki kini, nefreti, kıskançlığı, hüznü, kötü niyeti alır götürür.. ( ay o kadar da kin nefret dolu değilim ya... bir az varsa dedim..) Yoksa iyi kalpliyimdir, neyim varsa yüzümde arkadan iş çevirmem, kıskanmam, sadece imrenirim.. hüznü gönlümde yaşarım, kimseye bildirmem. Gülerim, her daim düşman beni düğünde görsün derim.. Kötü niyetim yok, sadece kötülere sınır koyarım tatlı kötülükle..))


hashasli gozleme ve diyet 2


Kısacası bu aralar diyet yapıyorum ve içimden sesler geliyor..

Dinlerken bazen aferin, hadi bakalım, teşekkürler, bazen de yapma, boş ver, uzun sürmez, emin misin gibi seslerde duyuyorum.. Şimdilik  ilk seslerle gayet iyi anlaşıyorum..

İlk önce yapabilir miyim acaba demiştim. Ne yer, ne içerim demiştim.. Şimdi yemek listesinde sıra yapmak zorunda kaldım.. Bu gün hangisini yapsam oldu resmen..

Şöyle liste yapacak olursam:

Sabah kahvaltısı:


  • Ekmek ( kendiniz yapın sakın almayın)

  • patates kızartması

  • domates, salatalık,

  • haşhaşlı gözleme

  • reçel.. Bunların hepsi bir günde de olabilir, ayrı ayrı güne de bölüne bilir..



Öğlen yemeyi olabilir :


  • Patlıcan kızartması

  • İmambayıldı

  • Havuçlu fasulye

  • Patlıcan kavurma

  • Patates püresi

  • Patates salatası

  • Çoban salatası

  • Patlıcan salatası

  • Kısır

  • Sade pirinç Pilavı

  • Bulgur pilavı 

  • Karabuğday pilavı... ve sair....

  • Domates çorbası

  • Patates çorbası

  • Mercimek çorbası

  • Kabak çorbası



Akşam menüsü


  •  öğlen yemeğinden arta kalanlar ve bolca meyve..

Canın Tatlı çektiyse Kabak tatlısı, kurabiye çektiyse Malatya usulü sıvı yağlı kurabiye ve hurma..

Yani anlayacagınız aç kalmıyoruz.. Sadece sevdiğimiz tatları yemiyoruz o kadar..


hashasli gozleme ve diyet 3


Lafı çok fazla dolamıyorum sözü sabah kahvaltısında, aynı zamanda çayın yanına yenile bilecek harika bir tada getiriyorum.. Haşhaşlı gözlemeye.. Diğer adı ile desek Haşhaşlı katmere..

Haşhaşlı her tadı seviyorum.. Ama bu gözlemeyi özelikle seviyorum.

Çünkü bu haşhaşlı bana eski yıllarımın en sevilen hatırasını, en sevilen arkadaşın bana yaptığı iyiliğini hatırlatır..

Oğluma hamile olduğum zaman ilk 5 ay  ne sabah, ne de akşam yani tüm günü hiç bir şey yiyemiyordum.. Sadece birisi yapacak  beni davet edecek yiyeceğim, ya da yapıp dışarıda yiyeceğiz . Ev kokuyordu, her şey kokuyordu bana göre...

Bu zor zamanımda yanımda gönül dostlarım vardı. Ailemde vardı ama gönül dostunun yeri başkaydı..

Çekinmediğim, evine gidip rahatça dolabını açabileceğim, istediğim gibi hareket edeceğim, döküntüsünü, sabah karmaşasını beraber toplayıp, bulaşıkları beraber yıkayıp sonra da beraber kahvaltı sofrası, öğlen sofrası hazırlayıp dolu dolu muhabbet ettiğim ablalarım, gönül dostlarım vardı.. Saadet abla, Lale abla, Berrin abla, Zehra abla, Emine Abla, Feyza abla, Leyla, Meryem, Hatice, Sümeyra, Fatma, Dilara, ve bunlarca bir çok insan...  1990 ların  fedakar, gönlü geniş insanları..

Hepsinin  üzerimde hakkı vardır ki hiç birini unutamam..Hepsinin sofrasında en güzel tatları yemişimdir..

 Yalnız Haşhaşlı benim en açlık ve de en hassas dönemimde olduğu için onu diğerlerinden ayırdım..


Nerede kalmıştım? Hatırladım, hamileyim evde yemek yiyemiyorum.. Günlerden bir sabah Saadet abla aradı beni..


 "Ne yapıyorsun?" dedi..


"Ne olsun iyiyim aç aç uyuyorum" dedim..


"Canım kıyamam hadi gel kahvaltı yapalım " dedi.. ( Benim için hamilelik demek ilk 1 aydan kilo vermek ve de hiç bir şey yememek, kokular aşırı tepki olunca mecburen her kes maalesef öğreniyordu hamile olduğumu.)


Ne yalan söyleyeyim hiç itiraz etmedim hemen dedi ve giyindim gittim sabahın saat 9: 30 da..


O kahvaltının benim için özel yeri vardı. Ben çok açtım ve önümde harika bir lezzet vardı Haşhaşlı..


Ne zaman açıksam o haşhaşlı gelir aklıma.  1998 yılının dolu dolu muhabbetli kahvaltı sofrasının en güzel lezzeti..


Saadet ablanın yaptığı o tadı vermez ama, yıllar sonra bu gün o günü hatırladım.


Yok hamile değildim, sadece canım sabah kahvaltısına hayvansal karışımı olmayan bir şeyler yapmak istedi ve de tabi olarak midem de fena kazındığı için, o güzelim Haşhaşlıyı sabah kahvaltısı için yaptım..


Saadet ablanın eline sağlık diyorum ve haşhaşlıyı ona itfah ediyorum..


Teşekkür ederim ablacım ve tüm o yılların gönül dostları. İyi ki vardınız, iyi ki sizleri tanımışım..


Sizin gibiler şimdi zor bulunur.. Evime ve evine çat kapı gidilecek, dağınıklığa laf söylenmeyecek, dekoru  eleştirmeyecek, sofrandaki peynir ekmeyi bal niyetine yiyecek, dolu dolu sadece gönül muhabbeti edecek erler zor bulunuyor.. Hint kumaşına döndü o gönül dostları.. Bulana aşk olsun..


İçimden çok ses var çokkkk.. Çok dökülesim var çokkkk..


Geçiyorum tarife.. Saadet ablanın yaptığı haşhaşlı kolaydı, şöyle ki hazır yufka vardı Azerbaycan da.. Üzerine haşhaş sürüp, üst üste koyup tavada kızartılacak gibi.. Ama zaman o zaman değil ve ben o yufkadan bulamam burada..

O yüzden iş başa düştü ve pamuk eller oklavaya dedim.. Hamur yaptım çabucacık. Arasına haşhaş ezmesi sürdüm ve tavada arkalı önle kızarttım.. Bu kadar kolay..


hashasli gozleme ve diyet 4


Malzemeler:


  • 1 bardak un

  • Su

  • Sıvı yağ ( az)

  • tuz

  • haşhaş ezmesi..



Hazırlanması:

Un , su, sıvı yağ ve  tuz katılır ele yapışmayan hamur yapılır.

Hamur 5 dakika dinlenir.

Haşhaş sert olduğu için bir az sıvı yağ eklenip karıştırılır, krema kıvamına getirilir.

Sonra hamururdan unlanmış tezgahın üzerinde limon büyüklüğünde parçalar kesilir..

Hamurdan bir tane alıp oklavayla açılır, krema kıvamında olan haşhaştan sürülür, rulo yapılır sonra ruloyu yuvarlıyoruz.

Hamuru tekrar açıyoruz ve bir az sıvı yağ eklenmiş tavada her iki yüzünü pişiriyoruz..

Sıcak olarak sabah kahvaltısında peynirle afiyetli yiyoruz..

Afiyet olsun..

No comments:

Post a Comment